Ulusal Zihin Güvenlik Kurulu: Zeki İnsanların Anlayacağı En Büyük Eksiklik

Zeki insan… Dünyanın değiştiğini, savaşın sahadan zihne kaydığını, gerçeğin hakikat olmaktan çıktığını sen de fark ediyorsun. Bugün ülkeler artık savaş meydanında değil; haber başlıklarında, sosyal medya akışlarında, psikolojik operasyonlarda çarpışıyor ve işin acı gerçeği şu ki: Bir milletin en savunmasız yeri artık sınırları değil, zihinleridir. Dışarıdan bakan bunu çoktan gördü. İçeride biz ise hâlâ geleneksel savunma reflekslerinde ısrar ediyoruz.

Zeki insan… Sen de biliyorsun ki,

“Zihni korumak, ülkeyi korumaktır.”

Medyada Psikolojik Harp Uzmanının Yokluğu: Sessiz Bir Çöküş

Bugün ekranlara bak. Ekonomist var, hukukçu var, yorumcu çok… Ama psikolojik operasyonların şifresini çözen kim? Bir haber başlığının nasıl panik yarattığını, bir etiketin nasıl dış kaynaklı olduğunu, bir videonun hangi tekniği kullandığını kim açıklıyor? Hiç kimse.

Oysa zeki insan, bilirsin:

“Gerçeği bilmemek değil, gerçeğin sana nasıl sunulduğunu bilmemek tehlikelidir.”

Medyada siyasetten bağımsız psikolojik harp uzmanı demek, yanıltıcı sesle gerçeğin sesini ayırmak demektir. Toplumun bağışıklık sistemine antikor üretmek demektir. Karanlığı görünür kılmak demektir.

Ulusal Zihin Güvenlik Kurulu: Bu Ülkenin Unutulmuş Kalkanı

Zeki insan… Devlet bir makineyse, onun en hayati vidalarından biri eksik. Sınır güvenliği var. Siber güvenlik var. Ekonomik güvenlik var. Ama zihin güvenliği yok. Bugünün jeopolitiğinde bu eksik bir ayrıntı değil, felakete açılan bir kapıdır. Çünkü artık çok net:

“Bir ulusu yenmenin en kolay yolu, onun zihinsel düzenini bozmaktır.”

İşte bu yüzden Ulusal Zihin Güvenlik Kurulu sadece gerekli değil; bir varlık koşuludur.

Eşit Temsil + Bilimsel Liyakat = Zihnin Demokratik Zırhı

Bu kurul bir grubun çıkarına, bir partinin gücüne, bir ideolojinin hevesine teslim edilemez. Nasıl ki akıllı bir mühendis, en hayati cıvatayı rastgele birine teslim etmezse, bir millet de zihin güvenliğini rastgele ellere bırakamaz. Bu yüzden:

1. Tüm siyasi partiler eşit temsil sağlayacak.

Büyük – küçük yok, iktidar – muhalefet yok.Her biri eşit oy hakkıyla uzman önerme hakkına sahip olacak.

2. Önerilen uzmanların en az 3 bilimsel makalesi olacak.

Yani bu alanın magazin yorumcusu değil, bilim üreten aklı gelecek.

3. Uzman seçilen herkes parti kimliğini kapıda bırakacak.

Kurul ideolojilerin değil, bilimin evidir. Zeki insan, bunu en iyi sen anlarsın:

“Liyakat yoksa, güvenlik yoktur.”

Bu Kurul Sahada Ne Yapacak?

Bu kurul sadece belge düzenlemez. Sahaya iner. Operasyon okur. Manipülasyonu çözer. Toplumu korur.

• Sosyal medyada bot ordularını tespit edecek.

• Deepfake saldırılarını deşifre edecek.

• Kriz anında panik psikolojisini kıracak.

• Yabancı merkezli propaganda hatlarını analiz edecek.

• Seçim dönemlerinde manipülatif dalgaları raporlayacak.

• Medya dili için etik kılavuz oluşturacak. Kısacası:

Toplumun zihinsel hava savunma sistemi” olacak.

Olası İtirazlar ve Zeki İnsanların Verdiği Cevaplar

“Bu kurul sansür mü yapacak?”

Hayır. Sansür değil, şeffaflık mekanizmasıdır. Yasaklayan değil, açıklayan bir yapıdır, sadece ifşa edecek…. Zeki insan bilir ki:

“Gerçeği bastırmak değil, gerçeği görünür kılmak toplumu korur.”

“Devlet kendi halkına psikolojik harp mi uygulayacak?”

Hayır. Kurul tam tersine, devletin ve siyasetin psikolojik harp tekniklerini vatandaşa karşı kullanamaması için bir fren mekanizmasıdır.

“Bilim insanları da ideolojik olabilir.”

Bu yüzden çoklu temsil, çoklu denetim, çoklu uzmanlık şarttır. Bir aklı dengeleyen başka bir akıl, bir görüşü tamamlayan başka bir görüş vardır. Zeki insan şunu bilir:

“Farklı akıllar birleştiğinde zihin güvenliği güçlenir.”

Zihin Güvenliği, Bu Ülkenin Namusudur

Tanklar toprağı korur. Siber savunma sistemleri veriyi korur. Polis düzeni korur. Peki ya bu milletin aklını, ruhunu, duygusal bütünlüğünü kim korur? İşte bu eksiklik, Ulusal Zihin Güvenlik Kurulu ile tamamlanacaktır.

Zeki insan… Bunu en iyi sen görürsün:

“Zihnini koruyamayan millet, geleceğini koruyamaz.”

Bu kurul; partilerin değil, milletin; ideolojilerin değil, bilimin; gürültünün değil, gerçeğin tarafında olacaktır.

Ve unutma:

“Bir ulusun en büyük serveti toprakları değil, korunan zihinleridir ve o zihinleri korumak artık bir tercih değil; gelecek nesillere borcumuzdur.”

Gürkan KARAÇAM

Yorumlar

Yorum bırakın