“Vurulan Tesis Değil, Şekillenen Dünya: ABD Tiyatrosu, İran Oyunu ve Türkiye’ye Açılan Akıl Çağı”

Gerçek güç, bir ülkeyi yıkmak değil; onu tehdit gibi gösterip sistemin içinde tutmaktır. Ve gerçek strateji, ateşi büyütmek değil; yangını yöneten olmaktır.

ABD, İran’ı vurdu. Dünya “savaş” dedi. İsrail alkışladı, İngiltere gölge oyununu “seyretti”. Ama aslında vurulan bir ülke değil; mesaj verilen bir düzen vardı.

İran Neden Parçalanmaz?

Çünkü:

İran parçalanırsa, İsrail tehditten mahrum kalır.(Tehdit olmazsa bütçeler, politikalar, işgal stratejileri sorgulanır.)

İran giderse, ABD Orta Doğu’daki askeri varlığını meşrulaştıramaz.

İran yıkılırsa, Rusya ve Çin bölgeye daha çok sızar.

“Bazen düşmanı yok etmek değil, canlı tutmak daha kazançlıdır.”

İran, kontrollü bir problem olarak sistemin içinde tutulur. Ne tamamen kazanır, ne tamamen kaybeder. Tam bir “jeopolitik köstebek döngüsü.

Türkiye’nin Akkuyu’su da Vurulmaz. Neden mi?

Çünkü:

• Türkiye NATO üyesidir ve ayrıca Rusya ile enerji ve nükleer teknoloji partneridir.

• Akkuyu vurulursa, Rusya’ya savaş ilanı gibi algılanır.

• Bu da sadece bölgesel değil, küresel yangın çıkarır.

Ayrıca:

• Türkiye; Karadeniz, Orta Doğu, Kafkasya ve Balkanlar dengesinde tek kilit ülkedir.

• Bu kilidi kıran, sistemi çökertebilir.

“Kilit taşı yerinden oynarsa, bütün kubbe çöker.”

O yüzden Türkiye tehdit edilemez, kullanılmaya ya da yönetilmeye çalışılır ki bu pek mümkün değil… Fakat Türkiye aklını kullanırsa, artık yöneten değil yönlendiren olur ki kullandığı kanaatindeyim…

ABD, İsrail ve İngiltere Neyi Hedefliyor?

Savaş değil.Sadece dengeyi yeniden kurmak.Yani:

İran’a “fazla ileri gitme” mesajı,

İsrail’e “yanındayız” sigortası,

Körfez ülkelerine “hala ben patronum” fısıltısı,

Türkiye’ye “dengeye sadık kal” uyarısı ki Türkiye mesajı almış gorüntüsü vererek yoluna devam ediyor…Ve Türkiye, sadece izleyen değil, oyunu yeniden kuran güç olma noktasında ısrarcı…

Türkiye İmkanları ve Zaman?

• İran’la açık kanal,

• İsrail’le kontrollü temas,

• ABD ile stratejik pazarlık,

• Rusya ile enerji dengesi,

• Çin ile yumuşak ekonomik hat.

Hepsi bir araya gelince doğan fırsat şudur:

“Savaşanlar yıpranırken, konuşanlar yükselir.”

Ankara, bu tabloda sadece konuşan değil, yön veren akıl olmalıdır ki hedefi ıskalayacağını düşünmüyorum…

SON SÖZ

“Düşmanı yok etmek değil, kontrol etmektir asıl strateji , dahi Sistem çökerse herkes kaybeder; ama denge bozulursa Türkiye kazanır ve ateşin ortasında akıl yürütmek, tarihin yönünü çevirmektir.”

Şimdi soralım:

Dostlar alışverişte gördü mü?

Evet.

Ama bu kez alışverişi yöneten çok büyük ihtimalle Türkiye olur…

Gürkan KARAÇAM

Yorumlar

Yorum bırakın