Kurban Bayramı yaklaşırken, zihinleri meşgul eden en temel soru şu olmalı: Biz gerçekten neye teslim oluyoruz?
Kurban yalnızca bir hayvan kesme ritüeli değil; aklın, kalbin ve ruhun yönünü belirleyen derin bir kavrayışın adıdır. Teslimiyetin yönü doğru değilse, ibadet dahi esarete dönüşebilir.
“Kurban, yalnızca kan akıtmak değil; aklı putlardan, ruhu kullardan ve efendilerden,kalbi kibirden, zihni zincirlerden kurtarmaktır.”
@stratejivefikirler
Kurban, Allah’a teslimiyeti simgeler. Fakat zamanla bu teslimiyet, yanlış ellerde, sorgulamayı unutan, eleştirmeyi günah sanan zihinlerde bir alışkanlığa dönüştü. Bugün birçok kişi, Allah adına, kula biat ediyor. Oysa Kur’an’ın ilk emri “Oku” idi. Bu, sadece kelime okumak değil; hayatı, satır aralarını, perde arkalarını okumaktır.
“Oku emrinin muhatabı zihinlerdir, sadece gözler değil. Gözüyle gören çoktur; azı, zihniyle görür.”
@stratejivefikirler
Bugünün dünyasında bir kurban kesiliyor: Özgür akıl. Oysa teslimiyet, sorgulamayı dışlamak değil; onu en doğru yere yönlendirmektir. Çünkü Allah aklı yarattı ve insana “düşün” dedi. Soru sormayan toplumlar, birilerinin çıkarlarına göre kurgulanmış cevaplara mahkûm olur.
“Zihinler teslim olmazsa toplumlar teslim alınamaz. Kurban, aklı teslim etmek değil; onu her türlü esaretten kurtarmaktır.”
@stratejivefikirler
Okumalıyız. Herkesi ve her şeyi… Ama neyi, neden ve kimden okuduğumuzu bilerek. Yazarın kim olduğunu, niçin yazdığını, hangi zihinsel iklimde üretildiğini anlamadan yapılan okuma; kendi aklınla başkasının inşaatında amelelik yapmaktır. Okuyalım, ama yazarların etkisine girmeden; onları anlamaya çalışarak, çıkarım yaparak, kendi zihinsel yapımızı kurarak.
“Her satırın bir sahibi, her kelimenin bir maksadı vardır. Soru şu: Bu kelime kimin için, neye hizmet ediyor?”
@stratejivefikirler
Bugün, bilgi çağında yaşıyoruz derler. Oysa bilgi değil, ikna çağındayız. Doğru bilgiyle değil, etkileyici kurgu ve algı yönetimiyle hareket eden kitleler var karşımızda. Bu yüzden sorgulamak bir tercih değil, bir zorunluluktur. Çünkü sorgulamayan, inanmaz; inandırılır.
“Zihinler sorgulamayı terk ettiğinde, inançlar bilinçten çıkar; alışkanlığa dönüşür.”
@stratejivefikirler
Kurban Bayramı, sadece etin pay edildiği bir dönem değil; aklın yeniden paylaşıldığı, kalplerin ve düşüncelerin Allah’a yöneldiği bir zaman dilimi olmalı. Teslimiyeti yanlış yere yönlendiren her yapı, insanı modern köleliğe taşır. Oysa Allah kulunu özgür yarattı. Kula kul olmak, kurban edilenin sadece koyun değil, insanın aklı olduğunu gösterir.
“Kurban, Allah’a yakınlaşmaksa ki öyledir, bu akla uzaklaşarak değil akılla ona yaklaşmakla olur ve zihnini kurban eden, dinini de başkasının emrine vermiş olur”
@stratejivefikirler
Bu bayramda kendimize soralım: Hangi fikre neden inanıyoruz? Kim bize neyi niye söylüyor?
Her söylenenin arkasında bir amaç var. Amaçsız cümle yoktur, sadece gizlenmiş amaçlar vardır. Bu yüzden “kime yarar?” sorusu, modern çağın en kutsal cümlesidir.
“Gerçek okuma, kelimelerin ardındaki niyeti görebilmektir. Niyet, en gizli bilgi ve görebilenin silahıdır.”
@stratejivefikirler
Bu bayram farklı olsun. Yalnızca kurban kesmekle yetinmeyelim. Zihinsel putlarımızı da kıralım. Aklı susturan değil, konuşturan bir inançla yaşayalım. Çünkü Allah, aklını kullananları sever. Gerçek teslimiyet, özgür akılla Allah’a yönelmek; kör bir sadakatle kula yönelmemektir.
Unutmadan!
“Allah’a teslim olan özgürleşir, kula teslim olan köleleşir.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM
#kurban #teslimiyet #Allah #kul #teslimolmuyoruz #afrika #asya #avrupa #abd

Yorum bırakın