21. yüzyılın satranç tahtası artık klasik güçlerin değil, sabırlı ve görünmeyen hamlelerin gölgesinde şekilleniyor. Bu satrançta Çin, taşları hızlı değil, derin hamlelerle oynuyor. Afrika’da kalkınma, Ortadoğu’da denge ve Filistin’de sessizlik… Peki bu stratejik suskunluğun ardında ne var?
“Kimin yüksek sesle konuştuğuna değil, kimin konuşmadan yön verdiğine dikkat et.”
@stratejivefikirler
Afrika: Borç Diplomasisinin Kara Kıta Üssü
Çin, Afrika’ya baraj, yol ve hastane götürüyor gibi görünüyor ama asıl getirdiği şey: ekonomik bağımlılık. “Bir kuşak bir yol” projesinin Afrika ayağında, kredilerle donatılmış ülkeler ve bu kredilerin karşılığına el konulan limanlar var. Bu bir yatırım değil, modern çağın kelepçesidir.
“Gülümseyen yatırımcı, bazen zincirini altınla süsleyen zindancı olabilir.”
@stratejivefikirler
Afrika’nın yer altı zenginlikleri, Çin’in sanayisinin can damarı. Kobalt, lityum ve nadir elementler… Tüm bu kaynaklar, düşük maliyet, yüksek kazanç parolasıyla Çin’e akıyor. Çin’in iş gücü ithal etmesi ve yerli halkı dışlaması ise ikinci bir sömürgecilik dalgasını anımsatıyor.
Ortadoğu: Sessiz Denge, Enerji Güvencesi
Ortadoğu, Çin için bir savaş meydanı değil; enerji ve denge coğrafyası. ABD’nin bölgedeki gücüne karşı doğrudan cephe almayan Çin, “bağlantılar kuran” bir rol oynuyor. Suudi Arabistan’la petro-doları “petro-yuan”a çevirme çabası, İran ile imzalanan anlaşma… Bunlar güçlü sessizliklerdir.
“Bazen bir söz, bir kurşundan daha güçlüdür; bazen de bir suskunluk, bir ordudan daha ağır basar.”
@stratejivefikirler
Çin’in Ortadoğu’da askerî üsleri yok denecek kadar az, ama ekonomik bağları gittikçe güçleniyor. Bu da bize gösteriyor ki Pekin, silahla değil ticaretle harita çiziyor. (Sadece Cibuti de askeri destek üssü var, boynuzda yani...)
Filistin Meselesi: Hesaplı Sessizlik
Filistin davası, dünyanın vicdan testidir. Çin bu testte ne “İsrail karşıtı” bir cephede ne de “Filistin’in hamisi” gibi davranıyor. BM’de zaman zaman Filistin lehine oy kullansa da bu adımlar ilkesel değil, denge amaçlıdır. Çünkü Çin’in gerçek önceliği: İsrail ile teknolojik ve ticari ortaklık.
“Bir tarafı tutmayan, çoğu zaman kendi tarafını gizlemeye çalışandır.”
@stratejivefikirler
Filistin meselesindeki Çin stratejisi, açık bir tavırdan çok ‘kontrollü diplomasi’dir. Çin, Uygur Türkleriyle ilgili eleştirilere karşı aldığı “iç işlerine karışmayın” pozisyonunu, Filistin için de kullanıyor. Yani mesele insan hakları değil, çıkarların matematiği.
Neden Susuyor? Çünkü Bekliyor
Çin’in Ortadoğu ve Afrika politikası, hızlı kazançtan çok stratejik sabır üzerine kurulu. ABD gibi coğrafyayı savaşla şekillendirmiyor; ekonomik nüfuzla içine sızıyor. Bir gün geldiğinde, kimse fark etmeden “merkez” olabilmek için.
“Kimi fırtına gibi gelir, kimi ise sis gibi yayılır. En tehlikelisi hangisidir, iyi düşün.”
@stratejivefikirler
Çin için Afrika, maden yatağıdır. Ortadoğu, enerji kapısı. Filistin ise, batının zaaf noktası… Her biri Çin’in küresel güç olma yolundaki köşe taşlarıdır.
Türkiye Ne Yapmalı?
Türkiye, bu büyük oyunda sadece izleyen değil, oyunu bozan ve kendi satranç tahtasını kuran bir aktör olmaya daha derin stratejilerle devam etmelidir. Afrika’da yerli yatırımlar, Ortadoğu’da ahlaki liderlik, Filistin davasında tutarlı duruş… Bunlar Çin’in gölgesine karşı doğunun vicdanı olmanın şartlarıdır.
“Vicdanla yapılan siyaset, menfaatle yapılan diplomasiden daha kalıcıdır.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM
#çin #ortadoğu #iran #israil #filistin #türkiye

Yorum bırakın