Bir Tokat Sadece Yüze Değil, Devletin Omurgasına Atılır

“Bir çocuğun gözleri önünde yere düşen baba, sadece ailesini değil; milletin geleceğini de yaralar.”

@stratejivefikirler

Bugün okuduğum Yazar Nigar Ögeday’ın kaleme aldığı yazı, sadece bir olayın anlatımı değil; bir milletin vicdanına yazılmış bir mektuptu adeta ve o mektup, benim zihnimde sadece toplumsal değil; ulusal güvenlik ekseninde de çarpıcı sorular doğurdu. Çünkü şiddetin hedefinde yalnızca bir birey değil, devletin temel taşı olan aile vardır ve bir çocuğun gözleri önünde yere düşen baba, yalnızca babalığını değil; otoriteyi, güveni, toplumsal düzeni ve geleceği de kaybeder.

Baba, çocuğun zihninde yalnızca sevgi değil; devleti temsil eden ilk otorite figürüdür. O figür yere düştüğünde, çocuk artık otoriteye güvenmez. Güvenmeyen çocuk, yarın ya otoriteyi inkâr eder… ya da adaletsizlikte otorite arar.

“Babayı koruyamayan sistem, devleti yarın koruyamaz.”

@stratejivefikirler

Bir toplumda aile çözülmeye başladığında, ilk çatlaklar baba figürünün itibarsızlaştırılmasıyla başlar. Sokakta, toplu taşımada, mahkemede, okulda…Baba düşer, toplum sessiz kalır, sistem körleşir ve işte o an, ulusal güvenlik zafiyeti başlar. Çünkü güçlü birey ancak güçlü bir ailede yetişir. Güçlü aile, sağlam bir baba profiliyle mümkündür ve çocuk, ancak babasının düştüğünü değil, dimdik ayakta kaldığını görürse geleceğe umutla bakabilir.

“Devletin bekası, önce babanın onuruyla başlar.”

@stratejivefikirler

Bu yaşanan olay münferit değildir. Bu bir alarmdır. Toplumun ahlak kodlarının, otorite algısının, değerler sisteminin erozyona uğradığının açık göstergesidir. Bir tokatla sarsılan sadece bir adamın yüzü değildir. Devletin aileyi, bireyi ve gelecek nesli koruma refleksi test edilmiştir o anda ve testin sonucu ne yazık ki acıdır.

“Şiddetin cezasız kaldığı her saniye, vicdanın çürümesine davetiyedir.”

@stratejivefikirler

Bu olay; psikolojik, sosyolojik, hukuki yönleriyle elbette ele alınmalıdır. Ama ben diyorum ki artık ulusal güvenlik boyutu da konuşulmalıdır. Çünkü her şiddet, yeni bir travma; Her travma, yeni bir güvensizlik ve her güvensizlik, sisteme karşı bilinçaltında büyüyen bir öfkedir. Oysa biz çocuklarımıza ne bırakmak istiyoruz?Güvensizlik, travma, korku mu? Yoksa başını kaldırıp dimdik yürüyen bir baba figürüyle köklenmiş güvenli bir yarın mı?

“Baba sadece adam değil; sistemin halkadaki ilk zinciridir. Kırıldığında halkayı bir daha tutamazsınız.”

@stratejivefikirler

Ne yapılmalı?

• Her kamu güvenliği politikası, “aile içi ve toplum önünde oluşan şiddet olayları”nı sadece asayiş değil; stratejik tehdit olarak tanımlamalıdır.

• Çocukların önünde yaşanan travmatik olaylar, MEB ve Aile Bakanlığı tarafından ayrı birimlerle izlenmeli ve desteklenmelidir.

• Devletin kolluk kuvvetleri, çocuk önünde yaşanan her şiddet vakasına karşı sıfır tolerans politikası uygulamalıdır.

• Medya; toplumsal değerleri örseleyen, otorite figürünü zedeleyen yayınlardan uzak durmalıdır.

• Üniversitelerde güvenlik stratejileri kapsamında “Toplumsal Travmaların Güvenliğe Etkisi” başlığı altında bilimsel çalışmalar teşvik edilmelidir.

“Milletin vicdanı, babanın ayakta kalmasıyla mümkündür.”

@stratejivefikirler

Bu yazıyı yazarken kalbimde büyük bir öfke değil, derin bir hüzün vardı. Çünkü her baba figürü, içimde bir vatan metaforudur. O düştüğünde sadece bir insan değil, bütün bir sistem diz çöküyormuş gibi hissediyorum ve buradan sesleniyorum: Bir babayı korumak, sadece bir adamı korumak değildir. Devleti, toplumu, geleceği ve çocuklarımızı korumaktır.

“Çocuğun gözünde düşen bir baba, geleceğin yıkılan kalesidir.”

@stratejivefikirler

Sessiz kalmayalım. Her tokadı, sadece bir yüze değil; bir topluma atılmış sayalım ve o toplumu, yeniden sevgiyle, saygıyla ve adaletle ayağa kaldıralım.

Gürkan KARAÇAM

#baba #vatandır #gelecektir #çocuktur #ailedir

Yorumlar

Yorum bırakın