Kilise Ayinindeki Kod: Türk Ortodoksluğu, Derin Devlet, Ergenekon ve Ekümenik Savaşın Şifreleri

“Bazı ayinler dua değil, deklarasyondur.”

@stratejivefikirler

Bir Ayin, Bin Mesaj

2024 yılında Türk Ortodoks Kilisesi’nde düzenlenen bir ayin. Katılımcılar: Emekli Tümgeneral Veli Küçük, Amiral Cihat Yaycı ve eski bakan Namık Kemal Zeybek. Sıradan bir dini tören mi? Hayır. Bu, stratejik kodlarla örülü bir politik semboller geçidiydi.

“Simgelerle konuşanlar, susturulamayacak sözleri söyler.”

@stratejivefikirler

Türk Ortodoksluğu: Tarihin Altın Sandığı

Türk Ortodoks Patrikhanesi 1920’lerde kuruldu. Kurucu Patrik I. Eftim, Türk milliyetçisi bir çizgide, Fener Rum Patrikhanesi’ne karşı çıkarıldı. Atatürk’ün desteğiyle… Bu, sadece bir din savaşı değil, bir kimlik ve egemenlik manifestosuydu. Fener, “Ekümenik” sıfatıyla İstanbul’u Hristiyanlık’ın merkezi gibi göstermeye çalışırken, Türk Ortodoksluğu “Bu toprakların ruhunu biz taşıyoruz” dedi. Bugün hâlâ faaliyet gösteren Meryem Ana Kilisesi gibi kiliseler, Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk Ortodokslarının kontrolüne geçti. Fener Patrikhanesi ise bu kiliseleri “zorla alındı” diyerek geri istemekte. Ama perde arkasında daha fazlası var…

“Bir inancın değil, bir milletin ruhunu ayakta tutan kilise; artık sadece ibadethane değil, hafıza bankasıdır.”

@stratejivefikirler

Ergenekon Kumpası ve Kilise Bağlantısı

2008 yılında Sevgi Erenerol’un gözaltına alınması ve Patrikhane’nin “Ergenekon’un karargâhı” ilan edilmesi, sıradan bir operasyon değildi.Türk kimliğinin simgesel yapılarından biri olan bu kurum, devlet içindeki küreselci vesayetle hesaplaşmanın merkezine kondu. FETÖ ve onun ardındaki Atlantik yapılar, Türk Ortodoksluğunu hedef aldı. Çünkü bu kurum, “yerli ve milli” derinliğin izlerini taşıyordu.

“Kimliğine sahip çıkan kurumlara saldırı, esareti hukukla paketlemektir.”

@stratejivefikirler

Namık Kemal Zeybek: Anlamın Ta Kendisi

Aynı ayine Namık Kemal Zeybek’in de katılması tesadüf değildir. O, sadece eski bir bakan değil; Türk kimliğini kültürel, dini ve felsefi kodlarla savunan bir fikir adamıdır. Onun orada bulunması, Müslüman Türk kimliğiyle Ortodoks Türk kimliğinin bir sentezde buluşması anlamına gelir. Bu, “Türk olmak sadece bir dine indirgenemez” diyenlerin sessiz çığlığıdır.

Ekümeniklik Meselesi: Fener’in Gerçek Hesabı

Fener Rum Patrikhanesi, İstanbul’da ama Vatikan misali küresel güç peşinde. “Ekümenik Patrikhane” söylemi, Türkiye’nin egemenliğine karşı açılmış bir psikolojik savaştır.

Arkasında kim var?

• ABD: Fener’i “Yeşil Kuşak Projesi”nin Ortodoks ayağı yaptı.

• Yunanistan: Megali İdea’nın dini ayağını sürdürüyor.

• Avrupa Birliği: “Azınlık hakları” üzerinden Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için kullanıyor.

• FETÖ ve Batıcı Lobiler: Türk Ortodoksluğunu bastırıp, Fener’i öne çıkararak Türkiye içindeki milli direnci kırmak istediler.

“Ekümeniklik bir inanç değildir, emperyalizmin dini maskesidir.”

@stratejivefikirler

Peki, Neden Türk Ortodoks Kilisesi?

Cihat Yaycı, Veli Küçük, Namık Kemal Zeybek gibi isimler neden oradaydı?Çünkü bu kurum, derin Türk kimliğinin, Anadolu irfanının, milli direncin sembolüdür. Bu sadece dinî bir dayanışma değil, devletin hafızasına sahip çıkma töreniydi.

“Düşmanın yıpratmak istediği yere sahip çıkanlar, aslında devletin anahtarını korur.”

@stratejivefikirler

Türkiye Ne Yapmalı?

1. Fener’in Ekümenik İddiası resmen reddedilmeli ve dünyaya bu konuda açık deklarasyon yayınlanmalıdır.

2. Türk Ortodoks Kilisesi “Milli Dini Azınlık” statüsüyle özel olarak desteklenmeli, kiliseleri restore edilip sembolik devlet korumasına alınmalıdır.

3. Anadolu’daki Hristiyan Türk geçmişi araştırılmalı, Ermeni, Rum, Süryani gibi etnik kimliklerle karıştırılmayan Türkleşmiş Hristiyan topluluklar yeniden arşivlenmelidir.

4. Milli kültürel varlıkların korunması bir “devlet güvenliği” meselesi olarak ele alınmalıdır.

5. Ayasofya’nın cami statüsü gibi, Türk Ortodoks Kilisesi’nin de sembolik konumu Türkiye’nin egemenlik mesajı olarak her yıl yeniden vurgulanmalıdır.

Son Söz: Bu Bir Kilise Değil, Direniş Mabetidir

Bu ülke Ayasofya’yı açtı, şimdi de Türk Ortodoksluğunu yeniden keşfetmeli. Çünkü bu yapı, sadece bir inanç değil, bir milletin çok katmanlı kimlik hafızasıdır. Dış güçler için Türk Ortodoks Kilisesi bir tehdit, bizim içinse bir cevherdir.

“Gerçek güç; unutturulmak isteneni hatırlamakta saklıdır.”

@stratejivefikirler

Gürkan KARAÇAM

#fenerrumpatriği #türkortodokskilisesi #türkiye

Yorumlar

Yorum bırakın