Silinmek İstenen Bir Tarih: Emperyal Haritalarda Yok Sayılan Türkmen Gerçeği

“Tarihi kazananlar değil, unutturmayanlar yazar.”

@stratejivefikirler

Suriye’de halklar sadece etnik kimlikleriyle değil, jeopolitik stratejilerle de şekillendirilmiş kurguların içine hapsedilmek isteniyor. Bir halk var ki; yüzyıllardır bu toprakların asli unsuru, devletlerin gölgesinde değil milletlerin vicdanında var olmuş… O halk Türkmenlerdir. Ama ne yazık ki emperyalistlerin yeni haritalar çizerken kullandığı görünmez mürekkepler, bu halkı yok sayıyor.

“Bir halkı yok etmek istiyorsan, önce haritalardan, sonra zihinlerden sil.”

@stratejivefikirler

Emperyal Akıl: Sayılarla Oynayan Zihin Operasyonları

Suriye’deki Türkmen varlığı, tarihî belgelerle ve saha gerçekleriyle sabitken, özellikle 2011 sonrası süreçte bu gerçekler kasıtlı olarak arka plana atıldı. ABD ve İngiltere gibi aktörler, sahada kurmak istedikleri etki alanını meşrulaştırmak için, Kürt nüfusu olduğundan daha kalabalık ve siyasi olarak belirleyici göstermeye başladı. İngiliz istihbaratının Declassified UK belgelerine göre, İngiltere Suriye’de medya operasyonları yürüterek muhalif Kürt grupların sesini büyütme politikası izledi. Bu çabalar, hem bölgesel etki alanı oluşturma hem de Türkiye’nin güney sınırlarında etnik yapı üzerinden denge oyunları kurma hedefi taşıyordu. Amerikan kaynakları da boş durmadı. Foreign Policy dergisinde yer alan gizli görüşme raporları, ABD’nin PYD ve YPG ile doğrudan temas kurduğunu, sahadaki Türkmen yapılarla ise yalnızca dolaylı ilişkilere razı olduğunu ortaya koyuyor.

“Gerçeği susturanlar, kendi çıkarlarını bağıranlardır.”

@stratejivefikirler

Türkmenleri Yok Sayma Stratejisi: Harita Değil Hafıza Operasyonu

Türkmenler, Halep’ten Lazkiye’ye, İdlip’ten Humus’a kadar Suriye’nin dört bir yanında köklü bir geçmişe sahiptir. Ancak emperyalist güçler, bu gerçekliği görmezden gelip Kürt koridorları çizmeye çalıştı. Neden mi? Çünkü Türkmen; Türk milletinin köküdür, sesi duyulursa planlar bozulur. Türkmen’in hatırlanması, Türkiye’nin jeopolitik gücünün yeniden ayağa kalkması demektir.

“Haritalar, gerçekliği değil; kimin kalemi tuttuğunu gösterir.”

@stratejivefikirler

Bu durum sadece bir “görmezden gelme” değildir. Bu, planlı bir “kimlik transferi”dir. Türkmen köyleri boşaltılırken, demografik mühendislikle yeni nüfus yerleştirme operasyonları yapılmaktadır. Sadece topraklar değil, tarih de işgal altındadır.

Türkiye Ne Yapmalı?

Türkiye, bu sessiz işgale karşı “stratejik sessizlik” değil, “akıllı direniş” politikası izlemelidir.

Yapılması gerekenler;

Türkmenlerin varlığını dünyaya belgeyle anlatmak: Akademik raporlar, saha çalışmaları ve diplomatik girişimlerle bu halkı görünür kılmak.

Uluslararası medya ağlarını Türkmen gerçeğiyle buluşturmak: Emperyal akla karşı “kültürel karşı istihbarat” yürütmek.

Suriye’nin geleceğinde Türkmen söz hakkını sağlamak: Geçici değil, kalıcı diplomatik strateji üretmek.

Zihinlerdeki işgale karşı kültürel hamleler yapmak: Dizilerden belgesellere, okullardan STK’lara kadar Türkmen kimliğini hatırlatan bir medya dili inşa etmek.

“Kimliğini hatırlamayan bir millet, başkasının senaryosunda figüran olur.”

@stratejivefikirler

Bu makale, sadece bir uyarı değil, bir çağrıdır:Türkmenleri unutanlar değil, unutturmayanlar kazanacaktır.

Gürkan KARAÇAM

#türkmen #türkiye #abd #ingiltere

Yorumlar

Yorum bırakın