Kırgızistan… Dağların vakarıyla yükselen, ama ekonomisiyle yere çakılan bir milletin adı. Tarihinde göçebe zekânın kıvraklığı var, ama modern çağın kodlarını çözmekte zorlanan bir devlet yapısı. Kaynağı bol, insanı çalışkan, toprağı bereketli… Lakin kaderi, hâlâ başkalarının cebine hizmet etmek. Sorun ne toprakta, ne halkta, ne de tarihte. Sorun, çağın sesini duyamayan bir ekonomik bilinçte.
“Bir millet zengin kaynaklara sahip olup da yoksulsa, orada eksik olan şey altın değil akıldır.”
@stratejivefikirler
Bugün Kırgızistan’ın yer altı kaynaklarını yabancı şirketler çıkarıyor. Kâr dışarı çıkarken, zarar içeride kalıyor. Devletin kasasına düşen pay sembolik, halkın cebine düşense kırıntıdan öteye geçemiyor. Altın madeni kazılıyor, ama hayaller madenin dibine gömülüyor.
“Zenginliğini yönetemeyen halklar, kendi kaynaklarının kölesi olur.”
@stratejivefikirler
İhracat yok denecek kadar az. Olanlar da ya ham madde ya da işlenmemiş ürün. Kendi toprağında yetişen ürünü işleyemeyen bir ülke, kendi geleceğini de paketleyip başkasına gönderiyor. İthalata bağımlı yaşamak, sadece dışarıya borç değil, kendi çocuklarının hayaline de ipotek koymaktır.
“Ekonomik bağımsızlık, toprakla değil; o toprağı işleyebilen zihinle başlar.”
@stratejivefikirler
Peki ya gençlik?
Onlar sessiz bir göçün içinde. Kırgızistan’da doğup, başka ülkelerde geleceğini arayan, ama her pasaportta biraz daha kimliğini kaybeden bir nesil yetişiyor. Umut orada değil diyorlar, çünkü burada umut görmüyorlar. Yetişmiş beyinleri tutamayan bir sistem, büyümeye değil çürümeye mahkûmdur.
“Beyin göçü, sessiz bir çığlıktır: ‘Bu topraklarda düşünmek serbest ama yaşamak yasaktır’ der.”
@stratejivefikirler
Ve kültür… Globalleşmenin hızında silinmiş yerli sesler. Ne dünya sahnesine çıkabilen bir sanatı var, ne de içeriden beslenen bir medya üretimi. Kültür, kalkınmanın ruhudur. Ruhu olmayan beden nasıl yaşarsa, kültürsüz bir ekonomi de öyle sürünür.
“Medeniyet, sadece bina dikmek değil; bir milleti kendi hikâyesine inandırmaktır.”
@stratejivefikirler
Bugün Kırgızistan kalkınamıyor çünkü yönü yok. Planı yok. Hayali yok. Kendine ait bir ekonomik model inşa edemeyen her millet, başka modellerin test sahası olur. Ve bu sahada kimse kendi kurallarını koyamaz. Artık bir karar verme vakti…Altının üstündeki yoksulluğu kader bilmek mi? Yoksa vizyonu olan bir kalkınma yolculuğuna çıkmak mı?
“Zenginlik de fakirlik de kader değildir; halkı doğru yönetecek bir zihin yoksa, zenginlik bir halkı özgürleştiremez, ezer.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM
#kırgızistan #altın #strateji

Yorum bırakın