Bölüm 6: Ayna

Sustuğun kadar büyürsün. Ve büyüdükçe, karşına kendin çıkarsın. Herkes dışarıdaki düşmana hazırlanır.Oysa asıl savaş içeride başlar.Zihnin puslu sokaklarında, kimsenin giremediği bir odada ve o odada sadece bir sandalye… bir masa… ve de bir ayna vardır.

Sessiz Satranççı, Kocaeli’nin griliğinde büyümüş bir çocuğun içindeki en derin odadaydı şimdi. Ne bir silah vardı elinde,ne de kaçacak bir yer. Sadece kendi gözleriyle göz göze gelmişti. Ayna

Yıllarca sırt çevirdiği o sessiz yargıç. Öylece karşısında duruyordu. Ve ilk kez,kaçmak yerine bakmayı seçti. O bakışta yılların öfkesi vardı. Ötekileştirilmiş bir çocuğun gözleri…Kibrin koltukları işgal ettiği bir ülkede aklını gizlemek zorunda kalmış bir zekânın yalnızlığı… Ve bir sabah, okul koridorlarında ölü bulunan en yakın arkadaşı. O arkadaş, kilit bir göreve yükselecekti.Ve ondan önce iki kişi daha. Hepsi tek tek… “kayboldu“. Ama kimse sormadı neden.

“Gerçeğe yürüyenler ya yok edilir, ya da susmaya mahkûm edilir.”

@stratejivefikirler

İçinde yıllardır susturulan o ses,şimdi fısıltı değil, tok bir kararlılıktı: “Sıra bende.” Ayna, bir düşman değildi artık. Ama bir sözleşmeydi. Geçmişin kanla mühürlediği bir anlaşma.Ve şimdi o anlaşma, içsel bir yeminle güncelleniyordu:

“Ben, bu milletin sessiz satranççısıyım. Kayıplar adına oynayacağım bu oyunu. Ve zafer, şahı devirmekle değil, sistemi yeniden inşa etmekle kazanılacak.”

“İntikam bir çığlıktır. Ama adalet, sessiz bir hamledir.”

@stratejivefikirler

Ve

“İçindeki çocuğa ihanet eden, geleceğin mimarı olamaz.”

@stratejivefikirler

Tam da o sırada… Aynanın yüzeyinde bir gölge belirdi. Kendi yansıması değildi. Bir başkası… Ama tanıdık. Tehlikeli… Sinsi… Ve en önemlisi…. “Yakından biri…”

Bölüm 7: Karanlıkta Yankılanan Adım

O kişi neden sessiz satranççıyı izliyordu?Ve neden sadece aynada görünüyordu?Gelecek bölümde, geçmişin kapalı kutusu aralanacak. Çünkü bazı adımlar… gölgede atılır ve yankısı yıllar sonra duyulur...

Gürkan KARAÇAM

Yorumlar

Yorum bırakın