ABD’nin Japonya’daki Derin Nüfuzu: Gülen Yüzlü İşgalin Anatomisi

“Savaşla yendiler, barışla yerleştiler.”

@stratejivefikirler

Japonya’ya atom bombası atan ABD, savaş sonrası sadece düşmanını mağlup etmekle kalmadı, onun geleceğini de yeniden dizayn etti. Bugün Tokyo’nun sokaklarında gezen herkes, Batı görünümlü Doğu’nun canlı bir örneğine tanıklık eder. Ama asıl görülemeyen derinlik, Pentagon’un çizdiği, Hollywood’un süslediği, Wall Street’in finanse ettiği bir hâkimiyet haritasıdır.

1. Askeri Varlık: “ABD Askeri Var, Japonya Sadece Ev Sahibi”

• ABD, Japonya’da tam 119 askeri üs bulunduruyor. En büyüğü olan Kadena Hava Üssü (Okinawa’da), tüm Asya-Pasifik’teki en büyük Amerikan hava üssü konumunda.

• Yokota Üssü (Tokyo yakınında), doğrudan Pasifik Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlıdır. Sadece Japonya’yı değil, Kuzey Kore, Çin ve Rusya’ya yönelik dinleme ve müdahale operasyonlarının beyni konumundadır.

• ABD donanması, Yokosuka Deniz Üssü’nde USS Ronald Reagan uçak gemisini daimi olarak konuşlandırmıştır. Bu gemi, ABD’nin Japonya’daki “savaş yeteneğinin” simgesidir.

“Toprağın üstü Japon, altı Amerikan komutası altında.”

@stratejivefikirler

• Japonya’daki Misawa Hava Üssü, Amerikan Hava Kuvvetleri’nin Asya’daki siber harp merkezlerinden biridir. 35. Savaşçı Filosu burada konuşludur.

• Okinawa halkı defalarca bu üslerin kapatılması için gösteriler düzenlemiş, yerel yönetimler ABD askerlerinin suçlarına karşı isyan etmiştir. Ancak her defasında Tokyo yönetimi geri adım atmış, çünkü ABD’ye karşı gelecek güce sahip değildir.

2. Anayasal Mühendislik: “Barışçıl Anayasa” mı, Kısıtlı Egemenlik mi?

• Japonya’nın 1947 Anayasası, doğrudan ABD tarafından yazılmıştır. General Douglas MacArthur’un başında olduğu Müttefik Kuvvetler Komutanlığı tarafından hazırlanan bu anayasa, Japon halkına “barışı kutsayan bir ruh” gibi sunulmuştur.

• Ancak Anayasa’nın 9. Maddesi, Japonya’nın savaş açmasını, saldırı kapasitesi kurmasını ve ordu bulundurmasını yasaklar. Bu maddeyle Japonya’nın egemenliği sınırlanmış ve ABD’nin koruma şemsiyesine mecbur bırakılmıştır.

“Kendi ülkenin anayasasını bile düşmanın kalemiyle yazdıysan, hâlâ özgür müsün?

@stratejivefikirler

3. Kültürel Kuşatma: Hollywood’dan Tokyo’ya

• McDonald’s, Starbucks, KFC, Coca-Cola… Tokyo’da sadece bir yemek değil, bir yaşam tarzı sembolü.

• Japonya’da en çok izlenen yabancı filmler Marvel serisi ve Fast & Furious gibi Amerikan yapımlarıdır.

• Anime dünyasında bile Amerikan etkisi görülür. Örneğin Ghost in the Shell ve Death Note, Hollywood tarafından satın alınmış ve ABD versiyonları çekilmiştir.

• Japon gençliği arasında “American slang” kullanmak bir prestij göstergesidir. Japonca içine İngilizce kelimeler yerleştirilmiş yeni bir jargon doğmuştur.

“Bir milleti fethetmek istiyorsan, önce hayalini değiştir.”

@stratejivefikirler

4. Eğitim ve Akademik Etki: Amerikan Laboratuvarında Yetişen Zihinler

• Japonya’da her yıl 20.000’den fazla öğrenci ABD’de üniversite eğitimi almak için başvuruda bulunuyor.

• Tokyo Üniversitesi, Keio Üniversitesi, Waseda Üniversitesi gibi en prestijli Japon üniverseleri, ABD üniversiteleriyle çift diploma ve değişim programları yürütüyor. Bu kurumların rektör ve dekanları, çoğunlukla ABD’de doktora yapmış kişilerden oluşuyor.

• Japonya Bilim ve Teknoloji Ajansı’nın 2022 raporuna göre, Japon araştırma projelerinin %41’i Amerikan fonlarıyla destekleniyor.

“Eğitimle şekillendirilen zihinler, savaşsız fethedilmiş ülkelerin yeni sınır kapılarıdır.”

@stratejivefikirler

5. Ekonomik Kontrol: Doların Gölgesindeki Yen

• Japonya, ABD tahvillerinin en büyük alıcılarından biri. 2023 itibariyle Japonya, 1.1 trilyon dolarlık Amerikan tahvili ile ABD ekonomisine doğrudan destek veriyor.

• SoftBank, görünürde Japon teknoloji devi olsa da, yatırımlarının %70’i Amerikan start-up’lara gitmiştir.

• Toyota, Nissan ve Honda, ABD pazarına bağımlı. Sadece Toyota’nın ABD’deki satışları Japonya içi satışların iki katıdır.

• Amazon Japonya, e-ticaret pazarında yerli Rakuten’i geçmiştir. Microsoft Japonya, kamusal dijitalleşme projelerinde hükümetle doğrudan ortaklık kurmuştur.

“Parayı yöneten, politikayı şekillendirir. Şirketi satın alan, zihni de satın alır.”

@stratejivefikirler

6. Medya, Teknoloji ve Siber Zemin

• Japonya’nın devlet yayıncısı olan NHK, ABD menşeli Reuters ve AP gibi ajanslardan veri alır.

• Japonya’nın siber altyapısında kullanılan cloud (bulut) sistemlerinin %83’ü ABD firmalarına aittir: AWS (Amazon), Microsoft Azure, Google Cloud.

• Japon hükümeti, 2018 yılında 5G altyapısını kurarken Huawei yerine Amerikan firmalarını tercih etmiştir. Bu doğrudan Washington’un baskısı sonucu alınmış bir karardır.

“İletişim akışını kontrol eden, halkın aklını yönlendirir.”

@stratejivefikirler

7. İstihbarat ve Politik Etki: Derin Devletin Dostu Değil, Direktörü

• Japonya istihbaratı Naicho, CIA ve NSA ile doğrudan iş birliği içindedir.

• Japonya’nın 2014 yılında çıkardığı Gizli Bilgiler Yasası, Amerikan istihbarat yapısına uyumlu şekilde hazırlanmıştır.

• Siyasi liderlerde bile ABD izi vardır. Örneğin eski Başbakan Shinzo Abe’nin danışman kadrosu ABD’de eğitim almış kişilerden oluşuyordu. Kendisi de sürekli Washington’u ziyaret ederdi.

• Japonya’nın Çin’e karşı açıktan cephe alamamasının nedeni, ABD’nin “denge siyaseti” stratejisine uyum göstermesidir.

“Seçimi halk yapar, ama yönlendirmeyi istihbarat sağlar.”

@stratejivefikirler

Sonuç: Japonya mı Güçlü, Yoksa Japonya Görünümlü ABD mi?

Japonya teknoloji üretir, ama yazılım Amerika’dan gelir. Japonya barışı savunur, ama savaş politikası Pentagon’dan şekillenir. Japonya refah içinde görünür, ama refahın ipi ABD pazarına bağlıdır. Japonya, kendi gövdesinde yaşayan ama başka bir zihnin yönettiği bir organizmaya dönüşmüştür.

“Savaşta toprak almazsan, barışta akıl alırsın.”

@stratejivefikirler

Gürkan KARAÇAM

Yorumlar

Yorum bırakın