“Kanla Sulanmış Özgürlük: Dolar Uğruna Boğulan İnsanlık”

Amerika Birleşik Devletleri… Özgürlüğün, insan haklarının, demokrasinin hamisi gibi lanse edilen bu süper güç, aslında yeryüzünün en büyük mağdur makinesidir. Onun için petrol, altın ve stratejik çıkarlar; insan canından, bebeklerin hayallerinden ve halkların huzurundan daha değerlidir.

Peki soralım!

Doların tahakkümü için değer mi?

Mal için yapılan zulüm, mallık değil de nedir?

1. Hiroşima ve Nagazaki: Savaş bitmişti, ama Amerika bitirmemişti!

1945’te, savaşın son günlerinde, Japonya teslim sinyali vermişken iki atom bombası kullanıldı. 220 bin sivilin anında ölmesine, yüz binlercesinin ise yıllarca sürecek acılara mahkûm olmasına sebep olundu. Çocukların teni eridi, gölgeleri asfalta kazındı.

“Bir milleti yok etmek için silah değil, vicdansızlık yeter.”

@stratejivefikirler

2. Kore Savaşı (1950-1953): Yarım adada tam felaket

ABD’nin liderliğindeki güçler, Kuzey Kore’yle savaşırken sivilleri de hedef aldı. No Gun Ri köprüsünde yüzlerce kadın ve çocuk makineli tüfekle tarandı.

“Barış getirmek bahanesiyle gelenler, önce çocukları öldürür.”

@stratejivefikirler

3. Vietnam Savaşı: Zehirle gelen demokrasi

20 yıl süren bir işgal. Napalm bombaları, Agent Orange kimyasalı ve 3 milyona yakın sivilin ölümü. Vietnamlı bebekler hâlâ sakat doğuyor. Toprak, hâlâ zehirli.

“Kimyasal demokrasi, insanlığın cesedine sarılmıştır.”

@stratejivefikirler

4. Latin Amerika Darbeleri: Kukla diktatörlerin arkasındaki el

CIA destekli operasyonlarla Şili’de Allende devrildi, Pinochet getirildi. Arjantin, Guatemala, El Salvador gibi ülkelerde binlerce kişi ‘kaybedildi’. Cesetler okyanuslara atıldı.

“Demokrasi diye gelip diktatörlük ekenler, kanla sulanmış bayrak taşır.”

@stratejivefikirler

5. Irak: Kimyasal silah yalanıyla yıkım (2003)

Yalan istihbaratla işgal edilen bir ülke… 1 milyondan fazla insan öldü. Kadim şehirler enkaza döndü. Mezopotamya’nın kalbi parçalandı.

“Yalanla gelen özgürlük, halkın mezar taşına yazılır.”

@stratejivefikirler

6. Afganistan: 20 yıl süren işgalin mirası: Kaos

Binlerce sivilin düğünlerinde bombalandığı, çocukların ‘terörist’ sanılarak vurulduğu bir coğrafya. Taliban geri geldi, ama ölenler geri gelmedi.

“Amerikan barışı, suskun mezarlardır.”

@stratejivefikirler

7. Guantanamo ve Ebu Gureyb: Hukuksuzluğun merkezi

Yargısız infazların, işkencelerin, alçaltmanın adresi. İnsanlık dışı uygulamalar, ‘teröre karşı savaş’ kisvesiyle süslendi.

“İşkenceyi hukukla süslemek, celladın cübbesiyle yargı dağıtmasıdır.”

@stratejivefikirler

8. Afrika’daki kaynak savaşları; Liberya, Kongo, Sudan…

ABD destekli şirketlerin çıkarı için halklar silahlandırıldı, iç savaşlar çıkarıldı. Elmas uğruna çocuk askerler yaratıldı.

“Bazen kan elmasa karışır, ama parlayan şey insanlık değildir.”

@stratejivefikirler

9. Filistin’de İsrail’e sınırsız destek

ABD, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukaya, bombalamalara ve çocuk ölümlerine göz yummadı; doğrudan destek verdi. Her bomba, Amerikan silahlarıyla ateşlendi.

“Kudüs yanarken susanlar, dolarla konuşanlardır.”

@stratejivefikirler

10. Doların Tahakkümü: IMF, Dünya Bankası ve Ekonomik Darbeler

Silahla yapamadığını borçla yapar Amerika. Ekonomik krizleri kullanarak ülkelere ‘yapısal uyum programı’ dayatır. Açlıktan çöken ekonomiler, dolar hegemonyasına teslim edilir.

“Borç zinciriyle özgürlük bağlanmaz.”

@stratejivefikirler

SON SÖZ

ABD, gücünü doların ve silahın tahakkümünden alır. Ama unuttuğu bir şey var: Güç, vicdanla birleşmediği sürece sadece korku üretir. Dünya; korkuyla değil, adaletle nefes alır. Artık susmamalıyız. Çünkü suskunluk, zalime güç verir.

“Mazlumun sesi, dünyanın en derin yankısıdır.”

@stratejivefikirler

Gürkan KARAÇAM

Yorumlar

Yorum bırakın