Bir ülkenin tankla tüfekle değil; algıyla, şüpheyle, fısıltıyla çökertilmesi mümkündür. Çağımızın savaşları artık cephelerde değil, cep telefonlarında kazanılıyor. Bugünün bombaları, bilgi kılığındaki şüphe tohumlarıdır. Emperyal güçler de bunu çok iyi biliyor.
“Kalenin duvarını değil, halkın zihnini yık; ülke zaten çöker.”
@stratejivefikirler
Fısıltının Jeopolitiği: Hedef Güven Duygusu
ABD’nin 2003 Irak işgalini hatırlayalım. Savaş başlamadan önce “Saddam’ın kitle imha silahları var” söylemi, CNN ve BBC gibi medya organlarıyla fısıltıdan gerçeğe dönüştürüldü. Sonuç: Irak halkı önce yöneticisine, sonra kurumlarına güvensizlik duydu. İşgal kolaylaştı. Arap Baharı’nda sosyal medya kullanılarak Mısır, Tunus, Libya halkları önce “ülken kötü yönetiliyor” algısıyla dolduruldu. Gerçek sorunlar elbette vardı ama “çözüm devleti çökertmek” olarak sunuldu. Sonuç ortada: Parçalanmış toplumlar, sömürüye açık coğrafyalar.
“Halkı ikna edemeyen emperyalist, halkı birbirine düşürür.”
@stratejivefikirler
Peki Ya Biz? Türkiye’de Fısıltı Savaşları
Türkiye de bu sessiz savaşın cephesinde. Gezi Olayları’nda “polisten kaçarken öldü” fısıltısı, araştırılmadan yayıldı. 15 Temmuz’da halkın seçtiği yönetime karşı yapılan kalkışmada, yine öncesinden itibaren kurumlara karşı sistematik güvensizlik pompalanmıştı. Dış destekli medya kuruluşları (örneğin Alman ZDF, Amerikan NPR) “otoriter yönetim” algısını servis ederken içeride sosyal medyada benzer tonda yüzbinlerce paylaşım yapıldı. Amaç neydi? Milleti yönetenlerine değil, sosyal medyadaki anonim hesaplara inandırmak.Yani devletin değil, dedikodunun güvenilir görüldüğü bir atmosfer oluşturmak.
“Yönetenlere güvenin sarsıldığı ülkelerde, yönlendirenler dışarıdan gelir.”
@stratejivefikirler
Vatandaş Ne Yapmalı?
Bilgi çağında en kıymetli şey doğruyu ayırt edebilmektir. Vatandaş, her duyduğu cümleyi gerçek sanmamalı. Şunu sormalı:
• Bu bilgi kimden geldi?
• Kaynağı belli mi?
• Kimin işine yarar?
• Ne zaman ve neden şimdi ortaya çıktı?
Tarihte Hitler Almanyası, Yahudi düşmanlığı için yıllarca küçük fısıltılar kullandı. Sonuç: Toplumun büyük kısmı soykırıma bile göz yumdu.
“Zihinler filtrelenmezse, hakikat çöpe atılır; yalan kutsanır.”
@stratejivefikirler
Medyanın Rolü: Reyting Değil, Hakikat Kazansın
Medya, toplumun sinir sistemidir. Bozulursa halk gerçek yerine paniğe, bilgi yerine algıya yönelir. Bugün birçok medya organı, önce sansasyon üretip sonra tekzip yayınlayarak güveni sabote ediyor. BU, DOĞRUDAN MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR.
BBC’nin İran’daki iç karışıklıkta, gösterileri büyütmek için sokakların boş olduğu videoları protesto görüntüsü gibi servis etmesi tarihe geçti.
“Mikrofon, fısıltıyı büyütüyorsa; medya, savaşın cephesidir artık.”
@stratejivefikirler
Sosyal Medya Kullanıcısının Sorumluluğu
Her vatandaş bugün bir medya gücüne sahip. X’de (Twitter’da), Instagram’da yapılan her paylaşım, milyonlara ulaşabilir. “Bir şey duydum, gerçek olabilir” diye paylaşmak; bazen bir kurumu sabote etmek, bazen bir ülkeyi ateşe atmaktır
.• Doğrulamadığın bilgiyi paylaşma.
• Eleştirebilirsin, ama yıkıcı değil yapıcı ol.
• Devleti değil, yanlış uygulamaları hedef al.
• Fikrin yoksa fısıltıya katılma!
“Paylaştığın bilgi ya devlet kurar ya devlet yıkar.”
@stratejivefikirler
SON SÖZ
Bugün savaşlar sessiz, sinsi ve sosyal. Yıkımlar ise görünmez, fakat derin. Fısıltılarla yönetilen zihinler, kendi ülkesine düşman olur. O yüzden önce zihnimizi temiz tutmalı; sonra ülkemizi korumalıyız.
“Gerçek vatana sadakat, aklı propaganda yerine hakikate açmakla başlar.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM

Yorum bırakın