Tarih, büyük güçlerin çıkar oyunlarıyla yazılır. Ancak bazen satranç tahtasında bir piyon, öylesine stratejik bir konuma gelir ki, oyunun kaderini değiştirme potansiyeline sahip olur. İşte Uygur Türkleri, bu büyük oyunun belki de en trajik figürlerinden biri. Bir zamanlar büyük bir medeniyetin mirasçısı olan Uygurlar, bugün Çin’in demir yumruğu, Batı’nın ikiyüzlü politikaları ve İslam dünyasının sessizliği arasında sıkışıp kalmış durumda.
Peki, bu denklemin arkasında yatan gerçekler neler? Uygurlar, Çin’in elinde nasıl bir kart? ABD ve İngiltere, AUKUS ittifakıyla bu meseleye nasıl bir yön verebilir? Küresel şirketler neden Uygurlar üzerinden bir güç mücadelesine giriyor? Ve en önemlisi, Türkiye bu denklemin neresinde durmalı? Ve bu sorulara cevap ararken, tarihin tozlu sayfalarına dalıp geçmişin gölgelerini bugünün gerçekleriyle buluşturalım.
BİR MİLLETİN KÖKLERİ: UYGUR DEVLETİNDEN ÇİN HEGEMONYASINA
Uygurlar, 744 yılında Göktürk Kağanlığı’nın çöküşüyle birlikte tarih sahnesine güçlü bir devlet olarak çıktı. Kültürleri, sanatları ve devlet teşkilatlanmalarıyla Türk-İslam tarihine yön verdiler. Ancak zaman içinde Moğolların, Çin’in ve Rusların güç mücadelesine sahne oldular.
- yüzyıla gelindiğinde, Uygurlar iki kez bağımsızlıklarını ilan etti:
- 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti
- 1944 Doğu Türkistan Cumhuriyeti
Ancak her iki devlet de büyük güçlerin satranç hamleleri yüzünden yıkıldı. 1949’da Mao Zedong, Çin’in tüm kontrolünü ele aldığında, Stalin ile gizli bir anlaşma yaparak Doğu Türkistan’ı Pekin’e teslim etti.
“Tarih, güçlülerin kalemiyle yazılır, ancak mazlumların kanıyla mühürlenir.”
@stratejivefikirler
UYGURLAR: ÇİN’İN OLMAZSA OLMAZ JEOPOLİTİK KARTI
Çin’in Uygurlara yönelik baskılarının tek sebebi ideolojik mi? Elbette hayır! Uygurların yaşadığı Doğu Türkistan (Sincan Uygur Özerk Bölgesi), Pekin için stratejik bir kilit taşıdır.
1. Ekonomik ve Enerji Kaynakları
- Çin’in petrol ve doğalgaz rezervlerinin %40’ı bu bölgede.
- Lityum, uranyum, nadir toprak elementleri gibi kritik madenler burada.
2. “Bir Kuşak, Bir Yol” Projesinin Kalbi
Çin’in küresel ticaret ağını oluşturan Bir Kuşak, Bir Yol projesinin en önemli kara yolları bu bölgeden geçiyor. Uygurların bağımsız bir devlet kurması, Pekin’in en büyük ekonomik projesine ölümcül bir darbe vurabilir.
3. Demografik Asimilasyon Stratejisi
Çin, 1949’da bölgede %75 olan Uygur nüfusunu bugün %40’lara düşürdü. Han Çinlileri teşviklerle bölgeye yerleştirilirken, milyonlarca Uygur toplama kamplarına gönderildi.
“Bir milletin kimliğini silmek istiyorsan, önce dilini ve tarihini yok et.”
@stratejivefikirler
ABD, İNGİLTERE VE AUKUS: ÇİN’E KARŞI UYGUR KARTI MI?
Batı, özellikle ABD ve İngiltere, Uygur meselesini sık sık gündeme getiriyor. Ancak bu gerçekten insani kaygılardan mı kaynaklanıyor, yoksa stratejik bir savaşın ilk aşaması mı?
ABD’nin Stratejisi: Çin’i İçeriden Zayıflatmak
ABD, Çin ile doğrudan bir savaşa giremez. Ancak Çin’in zayıf noktalarına baskı yaparak bir hibrit savaş yürütüyor. Bunun dört ayağı var:
- Ekonomik Yaptırımlar: Uygurların zorla çalıştırıldığı iddiasıyla Çin mallarına yaptırımlar.
- Siber ve Medya Savaşı: Çin’i dünya kamuoyunda suçlu göstermek için medya operasyonları.
- İç Karışıklık Senaryosu: Uygurlar arasında bir direniş hareketi başlatmak.
- Askeri Çevreleme: AUKUS ve Hint-Pasifik stratejisiyle Çin’i çevrelemek.
ABD ve İngiltere, Çin’in bölgesel istikrarını bozmak için Uygur meselesini bir baskı unsuru olarak kullanıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şu: Batı hiçbir zaman Uygurlara gerçek anlamda bir bağımsızlık desteği vermiyor.
“Büyük devletler, küçük milletleri satranç taşları olarak kullanır. Ancak piyonun şah olmasına asla izin vermezler.”
@stratejivefikirler
KÜRESEL ŞİRKETLER NEDEN BU SAVAŞI FİNANSE EDİYOR?
Dünyanın en büyük şirketleri, neden Çin’e karşı ekonomik yaptırımları destekliyor? Bunun üç temel sebebi var:
- Tedarik Zincirini Kırmak: Batılı şirketler, Çin’in üretim gücünü azaltmak istiyor.
- Dijital Yuan’a Karşı Savaş: Çin’in küresel finans sisteminde doların hegemonyasını sarsmasını engellemek.
- Askeri-Endüstriyel Kompleksin Çıkarları: Yeni bir küresel çatışma, silah sanayisini besleyen dev şirketlere milyarlarca dolar kazandırıyor.
“Savaşlar, devletler arasında çıkar hesaplarıyla başlar; ama faturayı her zaman halklar öder.”
@stratejivefikirler
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Türkiye, Uygur meselesinde hassas bir denge politikası izlemeli. Çünkü:
- Çin, Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri.
- ABD ve Batı, Türkiye’yi Uygur meselesinde baskı altına almak istiyor.
- Türk Dünyası ile entegrasyon, Uygurların geleceği için kritik bir yol olabilir.
Türkiye’nin üç temel stratejik adım atması gerekiyor:
- Diplomatik Dengeleri Korumak: Çin’le ilişkileri bozmadan Uygurların haklarını savunmak.
- Türk Devletleri Teşkilatı’nı Güçlendirmek: Uygurların haklarını savunacak bir uluslararası yapı oluşturmak.
- Medyada Güçlü Bir Ses Olmak: Uygurların sesi olmak için uluslararası medya stratejisi geliştirmek.
“Sessiz kalanlar, zulmün ortaklarıdır. Ama akıllı olanlar, zulme karşı savaşırken devlet aklını kaybetmez.”
@stratejivefikirler
SONUÇ: UYGURLARIN KADERİ NE OLACAK?
Bugün Uygurlar, büyük güçlerin satranç tahtasında bir piyon olarak kullanılıyor. Eğer Türkiye ve Türk Dünyası akıllıca hareket ederse, bu milletin kaderi yeniden yazılabilir. Ancak tarih gösteriyor ki, eğer büyük güçler savaşmaya karar verirse, kaybeden her zaman masum halklar olur.
“Milletler, ya kendi kaderlerini yazar ya da başkalarının yazdığı hikâyede kaybolurlar.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM
#uygur
#doğutürkistan

Yorum bırakın