Dünyayı kurtarmaya en çok kim çalışıyor dersiniz? Tabii ki en çok kirletenler! Sahte çevreciliğin doruk noktasında, büyük sözler söyleyip gezegeni en çok zehirleyen ülkeler var. Amerika, Çin, Almanya, İngiltere ve Fransa… Fabrikalarını, çöplerini, karbon salınımlarını saklamak için bolca çevreci slogan üretiyorlar. Kendi halklarına “elektrikli araç alın” derken, Afrika’da madenleri sömürüp doğayı katlediyorlar.
🔹 “Yeşil konuşanlara değil, yeşili koruyana bak!”
@stratejivefikirler
🔹 “Doğa sözle değil, eylemle korunur.”
@stratejivefikirler
🔹 “Dünyayı kirletenlerin, yeşil maskesine kanma!”
@stratejivefikirler
Türkiye Bu Sahtekârlığı Nasıl Avantaja Çevirebilir?
Türkiye, bu sahte çevreci maskeleri düşürerek dünya sahnesinde güçlü bir pozisyon alabilir. Küresel arenada, Batı’nın çevre politikalarındaki iki yüzlülüğü vurgulayıp, gerçekten doğaya saygılı bir ekonomik model sunabilir. Yenilenebilir enerji yatırımları, sıfır atık projeleri ve yerli teknolojilerle sahte çevrecilerin ipliğini pazara çıkarırken, Türkiye’nin çevre lideri olarak konumlanması mümkün!
Türkiye, “Yeşil Emperyalizme” karşı çıkarak, gelişmekte olan ülkeler için bağımsız bir çevre politikası öncüsü olabilir. Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Türk dünyasına kadar, bu ülkeleri Batı’nın yeşil maskesi altındaki sömürüsüne karşı uyandırabilir. “Gerçek çevre dostları, kalkınma ve doğayı birlikte koruyanlardır!” diyerek yeni bir jeopolitik strateji geliştirebiliriz.
Peki, gerçekten yeşil bir dünya mümkün mü? Bunu nasıl başarabiliriz?
Cevabı haftaya paylaşacağız… Bekleyin.
Gürkan Karaçam

Yorum bırakın